10 yıllık kişisel blog sitemi neden Medium’a taşıdım?

İlk kez bir hevesle 2010 yılında blog yazmaya başladım. Kısıtlı bilgimle ilk Wordpress sitemi hosting ve domain alarak kurdum ve başladım yazmaya. O zamanlar blog yazmak oldukça popülerdi. Blog yazarları da bir o kadar tanınır ve bilinirdi. Kısa süre içerisinde yazdığım yazılarla çok kişi tarafından okunarak, çeşitli etkinliklere davet edilerek kabul görmeye başlamıştım. Benim için en unutulmaz etkinliklerden biri İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) ile yapmış olduğum “İDO ile 5 şehir”çalışmam ve diğeri de PepsiCO Türkiye’nin bloggerlar ile Kapadokya’da düzenlediği özel etkinlikti. Çok fazla şey yaptım bu süreçte ama unutamadığım bu ikisi olmuştur.


O zamanlar her şey yolundaydı ve blog yazmak hem hobi hem de bilinirlik açısından keyif veren bir hal almaya başlamıştı. Daha sonraları, önce Vine, Scorp gibi anlık üretim yapılan platformlar ortaya çıkmaya başladı. Buralarda içerik üretenlerin kitlesi, blog yazarlarını fazlasıyla katlar nitelikteydi. Tabi içerik kalitesi olarak aynı şeyi söylemek mümkün değil. Akabinde Instagram fenomenleri baş göstermeye başladı ve furyaya Youtube da dahil olunca Blog yazarlığı unutulmaya yüz tuttu. Zaten okuma oranının oldukça düşük olduğu bir ülkede bu son kaçınılmazdı. Saatlerce emek harcanan bilgi birikimleri, telefon kamerasıyla 5–10 dakikada üretilen içeriklerin karşısında değersizleşmişti. Böylelikle agresif bir büyüme ile kitleler toplayan video üreticilerinin dünyası başladı. Öyle ki artık insanlar Google’da araştırıp okumak yerine merak ettiklerini Youtube’a sorarak izlemeye başladılar. İşin ucuna gelir elde etme fırsatı da girince iş ciddi bir boyuta taşınmış oldu. Bu sırada insan bedeni görselliğine ağırlık verenler süreçte daha da fazla yükseldi.
Ben tam bu dönemde artık üniversiteye başlamış ve blog yazmaya da ara vermiştim. Sonrasında ise çeşitli projelere başlayarak içeriklerimi buralarda da yazmaya başladım. Bu süreç boyunca artık kişisel bloguma içerik giremiyordum. Yazı yazmamama rağmen Google’da bazı önemli kelimelerde öne çıktığımdan dolayı günlük trafiğim hatrı sayılır düzeydeydi. Tabi bu rakam eskiden neredeyse 20 kat daha fazlaydı. Yukarıda bahsettiğim o süreç, blogları inanılmaz etkiledi diyebilirim.

Söylemeyi unuttum, blogum fozdemir.com’du. Bloglar popülerliğini yitirince ben de blogumu oyun alanıma çevirerek profesyonel olarak mesleğim haline gelen web sitesi yapımı konusunda teknik denemeler yapmaya başlamıştım. Blog yazmak sadece çevre edinmemi değil aynı zamanda kendimi teknik açıdan geliştirmemi de sağladı. Tabi yazılarınızdaki bilgi birikiminizle geniş kitlelere bilgi aktarmanın hazzı da cabasıydı. Ama nereye kadar böyle devam edebilirdi?
İsminize açtığınız kişisel bir blog aslında sizi temsil ediyor. Yazdıklarınızla insanlar sizi değerlendiriyor. Yakın çevreniz ve hatta profesyonel hayatta birlikte çalıştığınız kişiler de. Uzun yıllar emek verip saatlerimi harcadığım yazılara geriye dönüp baktığımda bazen beni yansıtmayan durumlara denk geldim. Blog yazmaya 17 yaşımda başlamıştım ve o zaman yaşım oldukça küçüktü. O anki ben ile şu anki ben arasında da milyonlarca fark var. O nedenle yazdıklarımdan utanma dürtüsü elbette kaçınılmaz oldu :) 2021 itibariyle eski yazılarımı tekrar okuyup beni yansıtmayanları temizleyeyim derken bir anda kendimi blogumu kapatma kararını alırken bulmuş oldum. Öte yandan artık yeni projelere de odaklanmış ve bunun yanında FozDigital ile çok sayıda kurumsal müşterime profesyonel destek vermeye devam ediyorken, blog yazmaya zaman kalmaması kaçınılmazdı.
Bu doğrultuda seyahat yazılarımı yeni seyahat sitesi projem gezimingo.com’a taşıdım. Bazılarını da kuponigo.com’a. Geriye kalan ve silmeye kıyamadıklarımı da Medium hesabıma. Bu aldığım karar, nasıl doğru olduğunu daha ilk günlerden gösterdi ve Gezimingo’nun trafiği %164 civarı yükseldi. Üstelik daha Google’ın indexlemediği fazlasıyla içerik bekliyor. Onlar da tamamlanınca bu kararımı iyi ki aldım diyebileceğim. Üstelik bunu yaparken yazıların hiçbiri Google’da düşmedi ve tam aksine daha da yükseldiler. Bu da uyguladığım teknik metodlarda başarı yakalamamı sağlamış oldu.
Diğer konulardaki Medium’a taşıdığım yazılar ise bambaşka bir boyuta evrilmiş oldu. Ayrıca Medium’da da yazılarımla bağlantılı olarak Eurovision Türkçe, Gezimingo ve FozDigital kanallarını oluşturdum. Kendi blogumdayken sosyal medyayı pek aktif kullanmadığımdan sadece Google’dan trafik alabiliyorken, Medium ile oldukça geniş kitlelere açılma fırsatı buldum. Faydasını belki ilerleyen zamanlarda daha da fazla göreceğim ama şimdilik gidişat oldukça tatmin edici.